Dinamik Fiyatlandırma ile Pazaryeri Rekabetinde Nasıl Öne Çıkıldı?

Sabit Fiyatla Satış Yapmak Artık Bir Risk
E-ticaret pazaryerleri, dinamik rekabetin en yoğun yaşandığı dijital alanlardan biridir. Özellikle Trendyol, Hepsiburada, Amazon gibi platformlarda benzer ürünleri satan onlarca hatta yüzlerce satıcı bir arada yer alır. Bu rekabet ortamında en önemli etkenlerden biri “fiyat”tır. Ancak fiyat yalnızca ucuz olursa değil; doğru zamanlamayla ve kâr marjını gözeterek değiştiğinde avantaj yaratır. Sabit fiyat politikasıyla hareket eden markalar, algoritmaların öne çıkardığı ürünler arasında tutunmakta zorlanır. Çünkü bu platformlar, sadece ürünün içeriğini ve mağaza puanını değil; anlık fiyat rekabetini de takip eder ve görünürlük sıralamalarını buna göre günceller.
Gerçek Vaka: Fiyat Güncellemelerini Manuel Yapan Ev Tekstili Markası
İzmir merkezli bir ev tekstili markası, ürünlerini Trendyol ve Hepsiburada üzerinden satışa sunuyordu. Ürün sayısı arttıkça, platform bazlı fiyat güncellemeleri Excel tabloları ve manuel girişlerle yapılmaya başlandı. Kampanya dönemlerinde rakip markalar otomatik sistemlerle fiyatları indirip yükseltirken, bu marka sabit fiyatla ilerlediği için listelerde alt sıralara düştü. Bazı ürünler “yüksek fiyat” nedeniyle sepete eklenmesine rağmen satın alınmadı. En çok satan 20 ürünün ortalama görüntülenme sayısı %35 düşerken, dönüşüm oranı da önemli ölçüde geriledi. Firma, ürün kalitesinin iyi olduğunu biliyordu ama rekabeti sadece içerikle yönetemeyeceğini anladı.
Dinamik Fiyatlandırma ile Pixa Entegrasyonu Başladı
Marka, Pixa ile fiyat yönetimini merkezi ve dinamik hale getirmeye karar verdi. İlk olarak ürün katalogları Pixa sistemine aktarıldı ve her pazaryerindeki ürünlerin eşleşmeleri yapıldı. Ardından fiyat kural motoru devreye alındı. Bu sistem sayesinde; ürün grubu, stok adedi, satış sıklığı ve kampanya takvimine göre özel fiyat kurguları oluşturuldu. Örneğin stokta fazla kalan ürünlerde fiyat kademeli olarak düşürüldü; kampanya günü yaklaşan ürünlerde fiyat artışı yapılmadan önce son tüketici indirimi tanımlandı. Böylece hem kâr marjı korundu hem de algoritmik sıralamada ürünler ön plana çıktı.
Satış Performansında Gözle Görülür Değişim
Entegrasyonun başlamasından sonraki ilk 30 gün içerisinde, en çok satan 20 ürün yeniden sıralama kazandı. Görüntülenme sayıları %42 artarken, sepetten satın alma oranı da belirgin şekilde yükseldi. Fiyat hareketleri, sadece kampanya dönemlerine değil; gün içi talep yoğunluğuna göre de optimize edildiği için satış hacmi sürdürülebilir bir yükseliş gösterdi. Aynı zamanda, yüksek iade oranına sahip bazı ürünlerde fiyat düzenlemesi yapılarak ürünün hedef kitlesi değiştirildi ve iade oranları %6’dan %2,1’e düştü. Bu optimizasyon yalnızca daha fazla satış değil; daha sağlıklı bir müşteri profili de sağladı.
Fiyatı Yönetmek, Ürünü Satmanın En Akıllı Yolu
Dinamik fiyatlandırma yalnızca satış artırmaya odaklı bir strateji değil; aynı zamanda marka değerini ve operasyonel dengeyi koruma aracıdır. Gerektiğinde anında fiyat düşürmek, ancak gerektiğinde sabit fiyatı savunabilmek bu stratejinin en önemli avantajıdır. Pixa, fiyat yönetimini pazaryeri bazlı ve ürün bazlı olarak tanımlamaya imkân tanırken, tüm değişiklikleri anlık olarak ilgili platformlara yansıtır. Böylece fiyatların sistemle tutarlı kalması garanti altına alınır ve kullanıcı gözünde “tutarsız fiyat” algısının önüne geçilir.
Sonuç: E-Ticaret Başarısı Sadece Ürünle Değil, Fiyatla da Kazanılır
Pazaryerlerinde ön plana çıkmak isteyen her markanın teknik olarak güçlü bir ürün içeriğine sahip olması gerekir. Ancak bu artık yeterli değildir. Fiyatın dinamik ve stratejik yönetilmediği bir sistemde, en kaliteli ürün bile rekabetin gerisinde kalabilir. Pixa ile uygulanan fiyat motoru sayesinde, hem operasyonel kontrol sağlanır hem de kârlılık düşmeden satış adedi artırılabilir. Sabit kalmak, rekabette geride kalmaktır. Dinamik sistemlerle çalışanlar ise her zaman birkaç adım öndedir.